وَ مِنْ خَصَائِصِهَا جَوَازُ الْإِلْغَاءِ وَ الْإِعْمَالِ إِذَا تَوَسَّطَتْ بَيْنَ مَعْمُولَيْهَا، نَحْوُ؛ زَيْدٌ عَلِمْتُ مُنْطَلِقٌ أَوْ تَأَخَّرَتْ
وَ مِنْ خَصَائِصِهَا ve onun (kalp fiilinin) hususiyetindendir; جَوَازُ الإلْغَاءِ ilga edilmesinin caiz olması, وَ الإعْمَالِ ve imal edilmesinin caiz olması, إِذَا تَوَسَّطَتْ vaki olduğunda, gerçekleştiğinde; بَيْنَ مَعْمُولَيْهَا iki mamulü (mübteda ve haber) arasındayken. Misal; زَيْدٌ عَلِمْتُ مُنْطَلِقٌ “Zeyd, bildim ki gidicidir” gibi veya تَأَخَّرَتْ kalp fiili mamullerinin (mübteda ve haberin) sonuna geldiğinde; Misal; زَيْدٌ مُنْطَلِقٌ عَلِمْتُ “Zeyd gidicidir, bildim” gibi.
Metnin Toplu Manası; Kalp fiilleri mübteda ve haber arasında oldukları zaman, o mübteda ve haber aynen kalıp aradaki kalp fiilinin ilga edilmesi de hazf edilmesi de caizdir. Buna misal; زَيْدٌ عَلِمْتُ مُنْطَلِقٌ terkibidir. Burada زَيْدٌ mübteda, مُنْطَلِقٌ ise onun haberidir. عَلِمْتُ, mübteda ile haber arasında vaki olan bir kalp fiilidir. Bu terkibin aslı; زَيْدٌ فِي عِلْمِي مُنْطَلِقٌ “Zeyd, benim ilmimde (bilgime göre) gidicidir” şeklindeydi. Yada bu kalp fiili, mamulleri olan mübteda ve haberden sonra gelebilir. Buna misal; زَيْدٌ مُنْطَلِقٌ عَلِمْتُ terkibidir. زَيْدٌ mübtedadır, مُنْطَلِقٌ ise onun haberidir. عَلِمْتُ fiil ve faili ise muahhar bir kalp fiilidir, genelde böyle durumlarda hazf edilmesi caizdir. Not: Kalp fiillerinin mamulleri arasında vaki olmaları halinde amel ettirilmeleri önceliklidir. Mamullerinden sonra geldikleri zaman ise ilga edilmeleri önceliktir. Kalp fiilleri mamullerinden önce zikredilirse amel ettirilmesi vacip, ilga edilmeleri caiz değildir.